Resulullah (sav) hayatı boyunca binlerce insanı eğitmiş, din ahlakından haberi olmayan insanların, güzel ahlaklı, örnek tavırlı kişiler olmalarına vesile olmuştur. Kendisinden sonra da sözleri ve davranışları tüm inananlar için bir rehber niteliğindedir. Kuran'da müminler için Allah'ın Resulü (sav)'de güzel örnekler olduğu şöyle bildirilmektedir:
"Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlü'nde güzel bir örnek vardır." (Ahzab Suresi, 21)
İnsan sabah uyandığı andan gece tekrar uykuya daldığı ana kadar yaptığı her işte, Müslümanca yaşamak, Müslümanca konuşmak ve Müslümanca davranmakla yükümlüdür.
Bunu hakkıyla yapabilmesi için ise Kuran ahlakını öğrenmesi ve uygulaması gereklidir.
Kuran ahlakının günlük hayata nasıl geçirilmesi gerektiğini bize gösteren en güzel örnek de Peygamberimiz (sav)'in hayatı ve kişiliğidir. Peygamberimiz (sav), yaşamı boyunca şefkatiyle, nezaketiyle, ince düşünceli, anlayışlı, tevekküllü, kararlı ve sabırlı tutumuyla hem kendi zamanındaki hem de kendisinden sonraki tüm Müslümanlara örnek olmuştur. Bu nedenle bir Müslümanın ahlaken benzemek için çaba göstermesi gereken kişi ancak gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri yaratan, sonsuz merhamet sahibi Allah'ın elçisi olmalıdır.
İhlas sahibi bir mümin, yaptığı işler ve ibadetlerle Allah'ın dışında bir başkasının sevgisini, hoşnutluğunu, takdirini, ilgisini ve beğenisini elde etmeye çalışmaz. Bu konuda müminlere en güzel örnek Hz. Muhammed (sav) ve ondan önce gelmiş olan kutlu peygamberlerimizdir.
Peygamber Efendimiz (sav), kendisine Kuran vahyedildiği andan itibaren hayatı boyunca insanları pek güçlü ve lütuf sahibi olan Allah'ın bildirdiği din ahlakına çağırmış, onlara doğru yolu göstererek rehberlik etmiştir.
Peygamberimiz (sav)'in çevresindekileri din ahlakına bağlayan ve kalplerini imana ısındıran insan sevgisi, ince düşüncesi ve şefkati, tüm Müslümanların önemle üzerinde durmaları gereken bir ahlak üstünlüğüdür.
Tüm Müslümanlar Resulullah (sav)'ın sünnetini rehber edinerek birlik, dayanışma ve kaynaşma ruhunu ön plana çıkartmalı, birbirlerinin "din kardeşleri" oldukları gerçeğini asla unutmamalıdırlar.